"Marka, Siz Odada Yokken Tüketicinin Sizin Hakkınızda Konuştuklarıdır." - Jeff Bezos
Jeff Bezos’un bu sözü gerçekten etkileyici, değil mi? Düşünsenize, siz odada yokken insanlar sizin hakkınızda konuşuyor. Kim umursanmayan veya akla gelmeyen biri olmak ister ki?
İnsan duygusaldır ve kıskançlık duygusu, kişisel hayatta olduğu gibi profesyonel hayatta da yönlendirici olabilir. Konuşan kişi markanıza olumsuzluk atfetse bile, zihninde değeri ve kalitesi yankılanabilir.
Walter Long’un ünlü bir sözü, bu durumu çok güzel özetler: "Ürünler fabrikada üretilir, markalar zihinde yaratılır." İnsanların zihninde değerli bir marka algısı oluşturmak için neler yapılır? Gelin, birlikte keşfedelim!
Markanın Omurgası: Tutarlılık
Logonuzdan mottonuza, sosyal medya paylaşımlarınıza kadar her şey birbiriyle uyumlu mesajlar vermeli. Tüketiciler, markanızın neyi temsil ettiğini bilmeli ve her seferinde aynı kaliteyi deneyimlemelidir. Eğer bu tutarlılığın kaybedildiğini hissederlerse, piyasada deneyimlenecek birçok seçenek var. Her gittiğinizde farklı bir tat veren bir kahve dükkanına tekrar gider misiniz? Ya da her sezon kumaş kalitesi düşen kıyafetler satan bir mağazaya? Eğer ekonomik şartlar tutarlılığı sağlayamıyorsa, pazarlama stratejisini değiştirmek en doğrusu olur. Pazarlama, tüketici zihnindeki marka algısını yönetebilme iletişimidir.
Tüketicilerinizi İyi Tanıyın, Karşıt Kitleleri de...
Markanızın hedef kitlesini tanımak, onlarla duygusal bir bağ kurmanıza yardımcı olur. İnsanlar, kendilerini anlayan ve onlara değer veren markalara bayılır. Örneğin, vegan ürünler sunan bir markanız varsa, hedef kitlenizin vegan yaşam tarzını benimseyen insanlar olduğunu bilir ve onlara göre marka mesajınızı oluşturabilirsiniz. Ancak bu yaşam şekline başka hassasiyetlerle (hayvanseverlik-çevrecilik) olumsuz bakış açısı olan kitlelerin tepkisini çekmemek adına, "çevreye duyarlı-zararsız” gibi mesajlar verilmemesi uygundur. Verdiğiniz mesajların ürünlerinizin çevresel etkileriyle çelişmemesi önemlidir. Daha fazla bilgi için makaleleri Yeşil Gazete ve Independent Türkçe adreslerinde okuyabilirsiniz.
Güven İnşası: Sadık Müşteriler Yaratın
Güven, markanızın başarısının anahtarıdır. Tüketiciler, güvendikleri markalara sadık kalır ve onları başkalarına tavsiye eder. Dürüst ve şeffaf olun, verdiğiniz sözleri tutun ve müşteri memnuniyetini ön planda tutun. Unutmayın, bir kez kaybedilen güveni geri kazanmak zordur. Robert Bosch'un ünlü sözüne değinmeden geçmek olmaz: "Güven kaybetmektense para kaybetmeyi tercih ederim.”
Yenilikçi Olun
İnovasyon, markanızın güncel ve ilgi çekici kalmasını sağlar. Hedef kitle dinamiklerini iyi okuyarak planlanan yenilikler, tüketicilerin ilgisini canlı tutar. Örneğin, bir spor giyim markasıysanız, her sezon yeni ve fonksiyonel ürünler sunarak tüketicilerin ilgisini çekebilirsiniz. Kim sıradan bir tişörtle yetinmek ister ki, vücudu daha iyi destekleyen ve teri hızla emen bir spor giyim varken?
Duygusal Bağ: Marka Hikayesi
İnsanlar hikayeleri sever. Marka hikayesi, tüketicilerle duygusal bir bağ kurmanıza yardımcı olur. Değerlerinizi, misyonunuzu ve bulunduğunuz konuma nasıl geldiğinizi paylaşmak, markanızın insanlar tarafından benimsenmesini sağlar. Buna en güzel örneklerden biri Tetris!
Özellikle Y kuşağı için özel bir yeri olan bu markanın 2023 yılında çekilen filmini izlerseniz bana hak verirsiniz. Film, Tetris oyununun yaratılış sürecini ve oyunun Sovyetler Birliği'nden çıkıp dünya çapında bir fenomene dönüşme hikayesini anlatırken Tetris’in karmaşık lisans savaşları ve uluslararası iş dünyasındaki mücadelelerini ele alır. "Tetris" filmi, sadece bir oyunun değil, aynı zamanda bir vizyonun ve azmin hikayesidir. Film, izleyicilere Tetris'in yaratılış sürecini ve oyun endüstrisinde devrim yaratan bu basit ama bağımlılık yaratan oyunun arka planındaki mücadeleleri gösterir. Tetris'in marka olarak nasıl büyüdüğünü ve dünya çapında nasıl bir fenomene dönüştüğünü anlamak isteyen herkes için ilham verici bir hikaye sunar. Ve en önemlisi, tüketici olarak sizin de kahraman olduğunuza iyi bir örnektir.
Müşteri Deneyimi: Mükemmel Hizmet Sunun
Müşteri deneyimi, markanızın algısını doğrudan etkiler. Tüketicilere mükemmel bir deneyim sunmak, onların markanızı olumlu bir şekilde hatırlamalarını sağlar. Satış sonrası destek, hızlı ve etkili müşteri hizmetleri gibi unsurlarla onları mutlu edin. Unutmayın, mutlu müşteri, sadık müşteri demektir.
Online İtibardan Tasarruf Olmaz
Günümüzde dijital varlık, markalaşmanın vazgeçilmez bir parçası. Sosyal medya, markanızın geniş kitlelere ulaşmasını sağlar. Aktif ve etkili bir sosyal medya stratejisi ile markanızın online itibarını yönetebilir ve olumlu bir izlenim bırakabilirsiniz. Her platformda aynı tonda ve mesajla var olmak, markanızı güçlendirir. Ve en sevdiğim ve zeka gerektiren real-time marketing'i sosyal medyanızda kullanabilirseniz, kitleleri hayran bırakabilirsiniz. En sevdiğim ise IKEA’nın “Get the Look” reklamı. IKEA, Bernie Sanders'ın ünlü eldivenli fotoğrafını kullandığı esprili bir paylaşım yaptı. 2021'de Bernie Sanders'ın Joe Biden'ın yemin törenine katlanır bir sandalyede otururken çekilen fotoğrafı viral oldu ve mizah konusu yapıldı. IKEA, bu popüler meme'yi kendi pazarlama stratejisine dahil ederek, Bernie'nin oturduğu sandalyeyi ve eldivenlerini öne çıkaran bir reklam kampanyası düzenledi. Reklamda, IKEA'nın katlanır sandalyesi ve eldivenleri için "Get The Look" (Görünümü Yakala) sloganını kullanarak Bernie'nin rahat ve gündelik tarzını vurguladılar.
Son olarak;
Marka yaratma süreci bilinçli ve stratejik bir yaklaşım gerektirir. Tutarlılık, hedef kitleyi anlama, güven inşası, inovasyon, duygusal bağ kurma, mükemmel müşteri deneyimi sunma ve güçlü bir dijital varlık yönetimi gibi unsurlar bu süreçte çok önemlidir. Bu adımlar ile marka güçlü ve olumlu bir şekilde konumlandırılır. Markalaşma süreci bu adımlarla sonlanmıyor tabii ki. Diğer adımlarla ilgili başka yazılarımda görüşmek üzere…
Buket Babaoğlu